Küçük sas komando

Yeni haberler

2 çocugunu oldurdu

sabah gazetesi tarih 28.02.2009, 11:07 (UTC)

Ordu'da Kendilerine Ait Marketin Önünde Oğluyla Tartışan Cemal İnce, Tabancasıyla Dehşet Saçtı.

ORDU’da kendilerine ait marketin önünde oğluyla tartışan Cemal İnce (50), tabancasıyla dehşet saçtı. Cemal İnce, üzerinde taşıdığı ruhsatsız tabancayı çıkararak oğlu Muammer İnce’nin (27) kafasına bir el ateş etti. Görgü tanıklarının ifadesine göre, bu sırada market içinde bulunan eşi Muhteber İnce (46), panik içerisinde kucağına aldığı 7 yaşındaki kızıyla birlikte marketin yanında bulunan özel ambulans şirketine koşarak, "Ambulans ambulans" diye bağırıp geri döndü. Bu sırada eşinin kurşunlarının hedefi olan Muhteber İnce, başına ve vücuduna aldığı kurşunlarla olay yerinde hayatını kaybetti. Ağır yaralanan oğul Muammer İnce ise kaldırıldığı hastanede öldü. Olayın ardından Cemal İnce, kendisine ait kamyonete binerek kaçtı. Polis, yaklaşık bir saatlik takip sonucu Cemal İnce’yi yakalayarak gözaltına aldı. 3 çocuk babası İnce’nin olaydan sonra telefonla bir arkadaşını arayarak, "Kızıma iyi bak. Daha öldüreceğim 3-4 kişi var. Ondan sonra teslim olacağım" dediği iddia edildi.

almayaya giden uçak düştü

haber tarih 28.02.2009, 11:05 (UTC)

Türkiye Hava Yolları Pilotları Derneği (Talpa), Amsterdam'daki Kazada THY Uçağının Düşmesine, Daha Önce İnen Başka Bir Uçağın Oluşturduğu Türbülansın Neden Olabileceğini Açıkladı.

Türkiye Hava Yolları Pilotları Derneği (TALPA), Amsterdam'daki kazada THY uçağının düşmesine, daha önce inen başka bir uçağın oluşturduğu türbülansın neden olabileceğini açıkladı.
TALPA'da düzenlenen basın toplantısında konuşan TALPA Müdür Yardımcısı Mete Dane, yetkili olduğu iddia edilen kişilerce yapılan ve hiçbir şey belli değil iken, farklı ve kamuoyunun yönlendirici beyanları üzüntü ile karşıladıklarını söyledi. Kazanın oluş sebepleri hakkında bazı bulgulara ulaştıklarını ve cevap aradıklarını ifaden eden Dane, "Uçak, kule ile temas etmiş midir? Uçağın piste yaklaştığı sırada başka bir uçak var mıdır? Önce inen uçakla THY uçak arasında kaç millik ayrım yapılmıştır? şeklindeki sorulara cevap arıyoruz." diye konuştu.

Uçağın uçuş ve piste inişiyle ilgili bilgi veren TALPA sekreteri Savaş Şen ise, "Uçağın hızı normal iken aniden düşüş görülmektedir." dedi. Uçağın alçalması gereken şekilde devam ettiğini söyleyen Şen, "Raporlara göre uçak aniden alçalmakta, yani 1 dakikada bin 500 metre düşüş alçalış gözükmektedir." şeklinde konuştu. Önce inen uçağın oluşturduğu Wake türbülansın resmini gösteren Şen, "Peki, önden inen uçak böyle bir akım bırakmışsa ve arkadan inen THY uçağı yeterli ayrım yapılmamışsa ve bu hava akımına girmişse, uçak uçabilme özelliğini kaybetmiştir." dedi.

TALPA Başkanı Ali Ziya Yılmaz da, kazaya neden olan sebepler arasında en fazla ihtimalin Wake türbülans olduğunu iddia etti. Yılmaz, "Eğer öyle ise trafik otoriteleri, hava alanı bu konuda suçlu sayılması gerekiyor. THY uçağından 2 dakika önce Northwest 06-757 tipi uçaklardan biri inmiştir." diye konuştu.

filistin ölüyor

gazeteciler tarih 28.02.2009, 11:01 (UTC)

Orada bir halk topyekün imha ediliyor.

Masum bebekler ölüyor kör bombalarla! Her karışıyla bir ülke yok ediliyor.

Filistin ölüyor.

Nerdesiniz?

Hiç haberleri izlemiyor musunuz? Masumların çığlıkları uykularınızı bölmüyor mu?

Peki bu ülkede bir kişi öldüğünde –o tepkileri de çok takdir etmiştim- ayağa kalkan yüzbinler şimdi nerede?

Neden “Hepimiz Filistinliyiz” diye haykırmıyoruz sokaklarda? Neden en azından zulme, acımasızlığa, insan katliamına, Filistin’de yaşanan soykırımına taraf olmadığımızı belli etmiyoruz?

Devletimizin resmi makamları çalışıyor. Gerekli yardımlar yola çıkarıldı. Diplomatik girişimler sürüyor. Gerçi sırtını Batılı devletlere dayamış, halkını yok sayan Arap ülke liderlerinden bu konuda ciddi bir atak beklemek imkansız. Ama ülkemiz İslam Kalkınma Örgütü gibi ortak kurumları devreye sokarak, öncülük ederek, dünyanın Endonezya, Malezya gibi değişik İslam ülkelerini de dahil ettiği bir süreç başlatabilir. Başbakanımızın Gazze’ye kalabalık bir heyetle gitmesi, şu anda yapılabilecek en cesurca girişim olacaktır.

Peki bizler ne duruyoruz?

Neden meydanları doldurmuyoruz. Amerika’nın kurdun yemekte olduğu kuzuyu suçlayan destekçiliğine, İsrail’in tüm insanlık değerlerini hiçe sayan vahşetine neden tepki göstermiyoruz?

Neden evlerimiz Filistin bayraklarıyla süslü değil?

Haydi gelin tarafımızı belli edelim. İnsanlıktan yana olduğumuzu gösterelim.

Evlerimizi Filistin bayraklarıyla süsleyelim. Meydanlardaki protesto gösterilerini marjinal gruplara bırakmayıp halk olarak ayakta ve Filistin halkının yanında olduğumuzu gösterelim.

Belediyeler yılbaşı şenlikleri yerine neden mitingleri organize etmesin!

Neden tüm dünyaya Türkiye’nin masum Filistin halkının ardında ve yanında olduğunu göstermeyelim.

Ben bugün bayraklarımı asıyorum evimin pencerelerine. Bir yanda Türk bayrağı öbür yanda Filistin bayrağı.

Hiç değilse tarafımı belli edeceğim.

Peki siz?

gazze ağlıyor

millli gazete tarih 28.02.2009, 10:58 (UTC)

Gazze'nin dünyaya açılan kapısı olan Refah sınır kapısında, işbirlikçi Mısır'ın işgüzarlığı yürekleri yakıyor.

Terörist İsrail, havadan ve karadan Gazze'ye bomba yağdırırken, Gazzeli kardeşlerimize uzanacak yardım elleri ise Refah sınır kapısında Mısır devleti tarafından engelleniyor. İsrail'in Gazze'de soykırıma varan işgaline karşı duyarsız kalamayan insanların akın ettiği Refah sınır kapısında giriş çıkışlar o kadar sıkı tutuluyor ki, ancak İsrail'in izin verdiği kişi ve kuruluşlar içeriye alınıyor.

Yunanistan'dan, Almanya'dan, İtalya'dan gelen ve çoğunluğu doktor olan gönüllüleri bile Gazze'ye almayan Mısır, buna gerekçe olarak ise İsrail ile imzaladıkları bir anlaşmayı gösteriyor. Bu anlaşmaya göre sınır kapısından geçişlerin Mahmut Abbas yönetiminden bir kişi, BM'den bir kişi olmak üzere İsrail'in gözetiminde gerçekleştirildiğini iddia eden Mısır devleti, ancak Hamas'ın bu anlaşmaya uymadığını ileri sürüyor.

Ancak Mısır ile İsrail arasında Refah sınır kapısıyla ilgili olarak imzalanan anlaşmanın 4 yıl önce imzalandığını ve yürürlük süresinin ise 1 yıl olduğu belirtiliyor. Süresi dolmasına rağmen Mısır'ın sınır kapısından giriş çıkışlar için geçerlilik süresi dolan bir anlaşmayı gerekçe göstermesi manidar karşılanıyor. Milli Gazete olarak sınır kapısından girerek Gazze'deki Müslüman kardeşlerimizin acılarını paylaşmak istiyorduk.

Cansuyu aracılığıyla Türkiye'deyi hayırseverlerin yardımlarını da kendi elimizle teslim edecektik Gazzeli yetimlere. Ama ne mümkün... Israrlı girişimlerimiz karşısında sınır kapısındaki görevliler bir ara alacak gibi oldular ama pasaportlarımız inceledikten sonra 'yukarısı izin vermiyor' diyerek geri çevirdiler. Cansuyu gönüllüsü kimliğimizle giremeyince bir süre sonra gazeteci kimliğimizle girmek istedik ona da izin vermediler. Batılı gazetecilerin alındığını görünce bu çifte standardın nedenini sorduk ona da cevap alamadık. 'İstihbarat izin vermiyor' diyerek geçiştirdiler.

<- Geri

1 2

Devam->